top of page

PORTEKİZ

Fotoğraflarla Portekiz Gezisi

Portekiz: Şarap, nehirler, köprüler ve yokuşlar

 

İspanya gibi çok sıcak, neşeli, yardımsever ve içten insanların bulunduğu bir Akdeniz ülkesi olan Portekiz’de Avrupa’nın diğer birçok ülkesine göre daha ucuza mal edebileceğiniz gezi planlamanızı ve en az bir haftanızı bu ülkeye ayırmanızı öneririm. Hem Lizbon hem de Porto’da şehrin ortasından geçen bir büyük nehir ve nehrin üzerinde bir köprü bulunmakta. Her iki şehirde de daracık yokuşlu ve merdivenli sokaklar, farklı desende fayanslarla örülmüş binalar, estetik murallar bu kentleri kendine özgü bir çekiciliğe büründürüyor. Özellikle deniz ürünleri ile Akdeniz mutfağı bu ülkede de hissediliyor. Özellikle farklı ‘ahtapot’ yemeklerini, tatlısı ‘Nata’yı, içkileri tatlı ‘Porto Şarap’ları ve ‘Limoncello’yi denemenizi öneririm. Fiyatlar diğer Avrupa ülkelerine göre oldukça makul. Nüfusun bir kısmı Avrupa’nın diğer ülkelerine göçtükleri için kapıları ve pencereleri tuğlalarla örülmüş bir eve rastlamanız mümkün. Sintra ise söylenildiği gibi gerçekten bir masallar ülkesi gibi.

 

Ulaşım, Yeme-İçme ve Konaklama

Portekiz’e ister Lizbon’a gidip, Porto’dan dönerek, isterseniz de tersi şekilde Porto’ya gidip Lizbon’dan dönerek seyahat planlayabilirsiniz. THY’nin iki şehre de uçuşu bulunuyor. Biz sabah Porto’ya gidiş yaparak, akşam dönüş Lizbon üzerinden planlama yaptık. Avrupa’nın diğer ülkeleriyle ile kıyaslandığında özellikle deniz ürünleri başta olmak üzere restoranları ve alışveriş fiyatları makul fiyatlarda. Dört kişi olarak gittiğimiz için gerek ulaşım gerek konaklama da epey avantajlı seyahat etme olanağımız oldu. Konaklama olarak Airbnb’yi kullandık. Dört kişi olarak Porto’da burada (tıklayınız), Lizbon’da burada (tıklayınız) kaldık ve çok memnun kaldık.

IMG_1710.JPG

Lizbon

Lizbon

 

Aziz Vincent Kulesi (Belém Kulesi); Belém bölgesinde bulunan tarihi bir kule. Tagus Nehri’nin kuzey kıyısına 1514-1520 yılları arasında inşa edilmiş. I. Manuel döneminin mimari harikası olarak anılan kule, 30 mt yüksekliğe ve 4 kata sahip. İnşasında kireç taşı kullanılan yapının hemen yanında askerlerin konuşlanması için kullanılan bir tabya bulunuyor. Gotik stilinin devamı olan Manuelin tarzında olan kule, Portekizli kâşif Vasco de Gama anısına yapılmıştır. 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınmış.

São Jorge Kalesi; Şehrin en yüksek tepesinde bulunan kale, şehrin en çok turist çeken yapılarından biriymiş. Arkeolojik araştırmalar sonucunda MÖ 6 yüzyılda İberler ve Keltler tarafından kullanıldığı tahmin edilmekteymiş.

Praça do Comércio; Tejo Nehri kenarında bulunmakta. 1755 Lizbon Depremi ile yıkılmış olan Ribeira Sarayı burada bulunduğundan halen Terreiro do Paço olarak da bilinmekteymiş. Depremden sonra alan tamamen yeniden düzenlenmiş ve bölgede Marquis of Pombal emri ile Baixa Pombalina ismiyle anılan merkez oluşmuş.

Bairro Alto; Fado, gece hayatı, şarap ve müzik ile ünlü Lizbon’un bir mahallesi. “Üst Mahalle” anlamına gelen Bairro Alto, popüler komşusu Chiado ile birlikte Fado’nun ve gece hayatının merkezi olarak anılıyor.

Elevador De Santa Justa; 1900’lü yıllarda Baixa ve Bairro Alto’yu birbirine bağlamak için kurulan Neogotik tarzdaki asansör. Aynı zamanda Carmo Lift olarak da bilinirmiş. Fransız asıllı Porto doğumlu Raul Mesnier de Ponsard adında bir mühendis tarafından tasarlanmış. Yapımı 1900 yılında başlamış ve 1902 yılında tamamlanmış.

Ascensor da Glória; Elevador da Glória olarak bilinen Glória Füniküler, Santo António'nun sivil bölgesinde bir füniküler demiryolu hattıdır. Pombaline şehir merkezini Carris tarafından işletilen Bairro Alto'ya bağlar.

Alfama; Alfama Bölgesi‘nin geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanıyormuş. Kentte ağır hasara yol açan 1755’teki deprem felaketinden fazla etkilenmediği için tarihi dokusunu günümüze hiç bozulmadan taşımayı başaran yerleşim bölgesi, São Jorge Kalesi ile Tagus Nehri arasında uzanıyor. Yamaca kurulu mahalle adını, dilimizdeki karşılığı “hamam” olan Arapça “Al-hamma” kelimesinden alıyormuş. Geçmişte kadınların deniz aşırı yolculuklara çıkacak sevgililerini veya eşlerini uğurlarken söyledikleri Fado’nun çıkış noktası sayılan Alfama’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken fayans kaplı evleri görme olanağına kavuşabilirsiniz. 28 hat numaralı tramvaya binerek rahatça dolaşabilirsiniz.

28 Nolu Tramvay; Sarı rengi ve ahşap ağırlıklı iç bölümüyle, São Jorge Kalesi ile Bairro Alto arasındaki 10 kilometre uzunluğa sahip hatta hizmet veriyor. Araç yolculuğu boyunca Graça, Mouraria, Alfama, Baixa, Chiado ve Madragoa’dan geçiyor.

Belém Pastanesi; 1837 yılında açılan pastaneyi popüler kılan lezzetlerin başında Pastel de Nata adlı turta geliyor. Tarifi gizli tutulan bu eşsiz lezzet, ilk olarak pastanenin hemen karşı çaprazındaki Jeronimos Manastırı’ndaki rahibeler tarafından 18. yüzyılda topluluğa ek gelir getirmesi için yapılmaya başlanmış. 1820’li yıllarda manastır kapatılmış; ancak fırında üretim devam etmiş. Sonraki yıllarda ise bu fırın Belém Pastanesi’ne dönüşmüş. Adres: R. de Belém 84-92, 1300-085 Lisboa

Rossio; Rossio Meydanı ya da daha çok kullanılan adıyla Pedro IV Meydanı Lizbon'da bir meydan. Pombaline bölgesine yakın olan meydan, Orta Çağ'dan beri şehrin ana meydanlarından biriymiş. Eski zamanlardan beri meydan pek çok önemli kutlamaya, mitinglere, ayaklanmaya, boğa güreşleri ve gösterilere ev sahipliği yapmış. Günümüzde turistleri ilgisini çeken meydan, Lizbon'un yerlileri için de bir buluşma mekânı. Pedro IV adını, Portekiz Kralı, aynı zamanda Brezilya İmparatoru olan I. Pedro'dan almış. IV. Pedro'nun bronz heykeli meydanın ortasındaki uzun sütunun üzerinde.

Padrão Dos Descobrimentos; Belém semtinde, Coğrafi Keşifler anısına yapılmış bir anıt. Anıt gemilerin 15 ve 16. yüzyıllarda bilinmeyen yönlere sefere çıktığı Tejo Nehri kıyısına yapılmış. Anıt zeminden yukarı doğru, 52 metre yüksekliğinde yelkenleri açık bir karavele benzeyen beton blok şeklinde. Nehir tarafında anıtın bütün yükünü taşıyan oyuk karavelin üzerinde dönemin tarihe geçmiş kaşifleri, sanatçıları ve bilim insanları var. Keşifler anıtı, Portekizli sanatçılar Cottinelli Telmo ve Leopoldo de Almeida tarafından 1940 yılında yapılan Portekiz Dünya Fuarı için tasarlanmış. 1960 yılında Portekiz'in Coğrafi keşiflerdeki en önemli isimlerinden Prens Henry'nin ölümünün 500. yılı anısına betona tekrar yapılmış. Prens Henry, keşifler anıtının üzerindeki 30 kişi içinde en önde nehre bakan kişi. Arkasında anıtın iki tarafında 30 tane önemli kişi arasında: Prens Henry Vasco da Gama Pedro Álvares Cabral Ferdinand Magellan Diogo Cão Bartolomeu Dias Afonso de Albuquerque Luís de Camões Pedro Nunes Nuno Gonçalves de buluynmakta.

Ascensor da Bica; Dik yokuşta tarihî füniküler hattı.

Rua Augusta Caddesi; Nehre paralel uzanan trafiğe kapalı Rua Augusta Caddesi, gerek yeme-içme gerekse de alışveriş olanaklarının çeşitliliği ile meşhur. Rossio ile Ticaret Meydanı arasında uzanıyor. Her zevke ve yaşa hitap eden mağazalar, yerel lezzetlerin sunulduğu kafeler, çiçekçiler ile dolu caddede sokak sanatçıları da performans sergiliyor.

Praça dos Restauradores; Restauradores Meydanı, Lizbon'da bulunan ünlü bir meydan. 1640 yılında Portekiz'in İspanya'dan bağımsızlığını sağlaması anısına açılmış. Meydanın en dikkat çekici yeri ortasında bulunan dikilitaş. Dikilitaşın üzerinde zaferi simgeleyen bir kaide var. Ayrıca üst taraflarında her kenarda bağımsızlık savaşlarının isimleri ve tarihleri yazılmış.

Marquis of Pombal Square; Marquay Pombal Meydanı, Lizbon şehrinde önemli bir kavşak. Avenida da Liberdade ve Eduardo VII Parkı arasında, Santo António'nun mahallesinde bulunur.

25 Nisan Köprüsü; Tejo Nehri üzerine kurulmuş bir asma köprü. Yüksekliği 70 mt olan köprüde, altı şeritli yol, iki şerit tren rayı mevcut. 6 Ağustos 1966’da “Salazar Köprüsü” adıyla hizmete açılmış. Sonradan Karanfil Devrimi’ne ithafen adı değiştirilerek, bugünkü adı verilmiş. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler tarafından yapılmış. Köprü 6 Ağustos 1966 günü açılmış. Günlük ortalama 150.000 araç, 160 tren geçmekteymiş. Ortalama günde 380.000 kişi Tejo Nehri'ni geçmekteymiş.

Vasco Da Gama Köprüsü; Tejo Nehri'nin üzerinden geçen bir köprü. Viyadükler ve destek yollarla birlikte toplam uzunluğu 17,2 km ve bu uzunlukla Avrupa'nın en uzun köprüleri arasındaymış. Tejo Nehri'nin üzerindeki diğer büyük köprü olan 25 Nisan Köprüsü'nün yükünü hafifletmek için planlanmış. 1998 yılında Portekizli kâşif Vasco da Gama'nın Hindistan'a deniz yoluyla gitmesinin 500. yılı anısına düzenlenen Expo 98 fuarı öncesi 29 Mart 1998 tarihinde açılmış.

Lizbon Katedrali; Santa Maria Maior de Lisboa ya da kısaca Sé de Lisboa, Lizbon'daki en eski kiliseymiş. 1147 yılında ilk olarak burada inşası başladıktan sonra çeşitli defalar yenilemeler yapılmış ve pek çok büyük deprem atlatmış. Bu sebepten dolayı günümüzde farklı mimari akımların etkisi görülmekteymiş.

Jerónimos Manastırı; Santa Maria de Belém semtinde bulunan tarihi manastır. Manuelin tarzın en başarılı örneklerindendir. 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınmış. İnşası sırasında her yıl 70 kg altına mal olmuş, yapımı baharat ticaretiyle finanse edilmiş. Keşiflerle gelen etkilenmenin Gotik ve Rönesans tarzlarıyla karışmasından oluşan Manuelin dönemi mimarinin tipik bir örneğidir. 1501 yılında başlanan inşaat 1601 yılında sona ermiş ve 100 yılda bitirilmiş.

Carmo Rahibe Manastırı; Orta Çağ'a ait bu yapının büyük bölümü 1755 Lizbon Depremi'nde yıkılmış ve Gotik tarza ait kalmış olan Carmo Kilisesi halen ayakta durmakta.

Santa Engrácia Kilisesi; 17. yüzyıl yapısı. 20. Yüzyıl’da Ulusal Pantheona çevrilen kilisede birçok önemli Portekizlilerin mezarları bulunmakta. Alfama mahallesindeki kilise São Vicente de Fora Manastırı'nın yakınlarında konumlanmış.

Rua Augusta Takı; Praça do Comércio bölgesinde bulunan bir zafer takı. Kentin önemli turistik simgelerinden olan yapı 1755 Depremi'nin ardından kentin yeniden inşasını anmak amacıyla inşa edilmiş. 11 metre yüksekliğinde 6 sütun üzerine oturan takın üstüne tarihsel figürlerin heykelleri yerleştirilmiş. En tepesiyle korniş arasındaki mesafenin yüksekliği binanın ne kadar ağır olduğunu vurgulamaktaymış. Arada kalan bu bölüm Portekiz arması ile süslenmiş. Tepedeki heykeller Fransız heykeltıraş Célestin Anatole Calmels tarafından yapılmış ve kahramanlığı ve dahiliği ödüllendiren görkemi temsil etmekteymiş. Aslında çan kulesi olarak tasarlanan yapının bir taka dönüştürülmesi yaklaşık yüzyıllık bir gecikmeye uğramış.

IMG_8731.JPG

Porto

Porto

 

Luís I Bridge; Douro Nehri'ndeki ikonik metal köprü. Dom Luís I Köprüsü veya Luís I Köprüsü, Portekiz'deki Porto ve Vila Nova de Gaia şehirleri arasında Douro Nehri'ni kapsayan çift katlı bir metal kemer köprüsüdür. Açılış 31 Ekim 1886’ymış.

Livraria Lello; İkonik kırmızı merdivenli süslü kitapçı. Livraria Lello & Irmão ve Livraria Chardron olarak da bilinen Lello Kitabevi, Porto'nun kuzeyindeki Portekiz belediyesindeki Cedofeita, Santo Ildefonso, Sé, Miragaia, São Nicolau e Vitória'nın sivil cemaatinde bulunan bir kitapçıymış. Açılış 1881’de yapılmış. Kimilerine göre dünyanın en güzel kitabevi olarak nitelendirilen Livraria Lello e Irmao, 1906 yılında Neo-Gotik tarzda inşa edilmiş. İki katlı mekân, ahşap ve kırmızı kadife ağırlıklı dekorasyonu ile 19. yüzyıl havası taşıyor. Kitabevi, atmosferi sayesinde Harry Potter’ın yazarı J.K. Rowling başta olmak üzere edebiyat dünyasının birçok önemli ismine ilham kaynağı olmuş. Edebiyat severler, mekânın bodrum katında sanatçılar ve yazarlarla bir araya gelerek diyalog kurma olanağı buluyor. Gereksiz kalabalığın önüne geçmek adına kitabevine girişte bir miktar ücret alınıyor. Ancak ziyaretiniz sırasında herhangi bir şey alırsanız bu meblağ size geri ödeniyor. Adres: R. das Carmelitas 144, 4050-161 Porto

Bolsa Palace; Saray 19. yüzyılda kentin Ticaret Derneği tarafından Neoklasik tarzda inşa edilmiş. UNESCO tarafından Dünya Mirası Alanı olarak belirlenen Porto'nun tarihi merkezindeki Infante D. Henrique Meydanı'nda yer almakta.

Ribeira Meydanı; Porto'nun en hareketli, neşeli ve önemli meydanı. Douro nehrinin güzel manzarasını izleyebiliyor. Küçük balık restoranları, cafe-bar, hediyelik mağazaları var.

Torre dos Clerigos; 76 mt yüksekliğindeki çan kulesi, 1754-1763 yılları arasında inşa edilmiş. Clerigos Kardeşliği isimli tarikatın isteği doğrultusunda yapımı gerçekleştirilen Barok yapı, İtalyan mimar Nicolau Nasoni’nin imzasını taşıyormuş. Clerigos Kulesi, eskiden idam edilen mahkûmların defnedildiği bir alan üzerinde yükseliyor. 200 basamaklı merdivenlerini aşarak en üst kısmına çıkarsanız nehrin ve Eski Şehir bölgesinin manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

Sao Bento Tren İstasyonu; 1916 yılında inşa edilmiş. Kente özgü melankolik havayı yansıtmak konusunda oldukça başarılı olan istasyon binasının bulunduğu alanda, eskiden bir Benediktin manastırı yer alıyor. İstasyon, dış mimarisi ilgi çekiyor. Yapının ana salonunda bir sanatsal çalışma bulunuyor. Sao Bento Tren İstasyonu’nun ana salonundaki gösterişli eser, 20 bin çiniden oluşuyor ve Portekiz’in tarihini yansıtıyor.

Rua de Santa Catarina; kentin en popüler alışveriş bölgesi olarak tanımlanıyor. Araç trafiğine kapalı cadde üzerinde Zara, H&M ve Promode gibi markalara ait mağazalar bulunuyor. Bolhão Pazarı‘na yakın konumdaki caddede, Via Catarina Alışveriş Merkezi‘de bulunuyor. Santa Catarina Caddesi’nde dolaşırken yerel mutfağa odaklı birçok restoran ve kafe ile karşılaşabilirsiniz. 1921’de açılan Café Majestic, gerek ambiansı gerekse de menüsüyle farklı deneyimler yaşatıyor.

Mercado do Bolhão; 1914 yılında açılan Porto’daki en popüler ve hareketli pazar yerlerinden bir tanesi. Avenida dos Aliados’a yakın konumdaki kapalı pazar yerinde, yöreye özgü taze çiftlik ürünlerinin satışı yapılıyor. Çok katlı pazar alanını dışına doğru yöneldiğinizde geleneksel tarzdaki balıkçı dükkânlarını görebilirsiniz. Adres: R. Formosa, 4000-214 Porto

Port Wine Cellars; Büyük çoğunluğu Vila Nova de Gaia’nın Douro Nehri’ne açılan kıyı kesiminde bulunan şarap mahzenlerinde yıllandırma işlemi halen daha ahşap varillerde yapılıyor. Bu sayede İngiliz tüccarların 17. yüzyılda keşfedip tüm dünyaya tanıttıkları Porto şarapları, orijinal tatlarını koruyor.

Clérigos Kilisesi; Ünlü çan kulesi ile görkemli Barok bir kilisedir. Uzun çan kulesi Torre dos Clérigos, şehrin çeşitli noktalarından görülebilir ve en karakteristik sembollerinden biridir.

Porto Cathedral; Roma Katolik kilisesi. Şehrin en eski anıtlarından ve en önemli yerel Romanesk anıtlarından birisi. 1110 da yapımına başlanmış 1737 de açılmış.

Monument Church Of St Francis; Barok tarzı iç mekanlarıyla Gotik kilise. UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen şehrin tarihi merkezinde yer almakta.

12.JPG

Pena Sarayı (Sintra)

Sintra

 

Roca Burnu; Avrupa'nın en batı ucu. Portekiz'in Sintra belediyesine bağlı bulunmakta olup, Batı Lizbon bölgesinde yer alıyor.

Pena Sarayı; Lizbon’a trenle 40 dakika mesafedeki Sintra şehrinde görülmeden dönülmemesi gereken yerlerin başında Pena Sarayı geliyor. Rengarenk yapısıyla 1995'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Pena Sarayı, Portekiz Rivierası'ndaki Sintra belediyesindeki São Pedro de Penaferrim'de bulunan Romantist bir kale. Kale, Sintra kasabası üzerindeki Sintra Dağları'ndaki bir tepenin üzerinde durmakta ve açık bir günde Lizbon'dan ve metropol bölgesinin çoğundan kolayca görülebilirmiş. Küçük gölcükler, farklı mimari üsluptaki çeşmeler, mağaralar, şapeller, kral heykeliyle süslenmiş. 529 metre irtifadaki zirvede gözlem alanı ve büyük bir haç bulunuyor. Pena Sarayı parkın ortasında. Kraliyet yazlığı olarak, bir orta çağ manastırının üstüne yapılmış. Saray, manulin tarzın alaycı bir kopyası gibi kubbeler, kuleler, mazgallar ve renk karmaşası silsilesine sahip. Kraliçe 2’nci Maria’nın kocası, Ferdinand tarafından Alman mimar, Baron Eschwege’ye, 1840 yılında yaptırılmış. İçi ise, 1940’ta Portekiz’den kaçan kraliyet ailesinin bıraktığı gibi korunmuş. Saray, park alanında bir tepenin üzerinde konumlanmış. Pena, yüzyıllar boyunca küçük bir manastırmış. 1755 Büyük Lizbon Depremi’nde harabeye dönüşmüş. 1838’de Kral 2’nci Ferdinand, eski manastırı ve Mağrib Kalesi’ne kadarki alanı düzenleyip yazlık saray yaptırmaya karar vermiş. Son Portekiz Kraliçesi Amelia’nın sürgüne gitmeden önceki gecesini geçirdiği saray, 1910’da cumhuriyetin ilanıyla ulusal anıtlar kategorisine alınmış, müzeye dönüşmüş.

bottom of page